30 Haziran 2016 Perşembe

Haziran Ayı Favorileri | 2016

            Heyo! Nasılsınız? Ben aşırı yorgunum, aynı zamanda uykulu.




En yakın arkadaşlarımın birinde gördüğüm favoriler yazısını ben de yapayım dedim. Elimden geldiğince her ay bu favoriler yazısını paylaşmaya çalışacağım. Favori kitaplarım, filmlerim, dizilerim, müziklerim, vb. şeyleri anlatacağım. Umarım fikir edinmenize yardımcı olur. İlk önce favori filmlerimden başlayalım. :')

Favori Filmlerim:              

1- Me Before You 

Bu filmi duymayan yoktur diye düşünüyorum. Filmini olmasa bile kitabını duymuş olabilirsiniz. Senden Önce Ben diye çevrildi. Kitabı okuyalı 3-4 yıl oluyor. Kitabı çok sevmiştim ve bayağı ağlamıştım. Filmi çıktığını duyunca gitmek için elimden geleni yaptım ve sonunda filme gittim! Her dakikasında yüzümde aptal bir gülümseme vardı. Bir ara gözlerim dolmadı değil. Oyuncular tam karakterlere göreydi bence. Hayalimdeki gibiydi diyebilirim. Film hakkında pek bir şey söylemek istemiyorum. konusunu yazıp diğer filme geçiyorum.


Konusu: Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...

Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? 
Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...  


                                                                                                                 

2- Danish Girl          

Bu film hakkında ne desem bilmiyorum. Değindikleri konu cidden çok güzeldi. Ve bu filmdeki karakterlerin gerçek hayatta olması da filme ayrı bir özellik katmıştı. Filmdeki oyuncuların oyunculuklarına hayran kaldım. Hele de başrol erkek oyuncunun oyunculuğuna... Filmden biraz bahsedecek olursam; film bayağı duygusaldı. Ağlamadım ama bunun sebebi filmi iki günde bitirmiş olmamdan kaynaklanıyor olabilir. Baş karakter kızın filmdeki karakterine hayran kaldım. Böyle bir durumda kocasını sonuna kadar destekleyip yanında kalması olağan dışı bir şey bence.

Konusu: Ünlü bir ressam olan Einar Wegener dünyaya erkek olarak gözlerini açmıştır. Gerda Gottlieb ile evlenmesine rağmen içinde her zaman bir kadın yaşamaktadır. Eşi ile birlikte anı mesleği yapmaları iyi anlaşmalarını da sağlıyor olacaktır. Bir gün Gerda’nın da karşı cinse yönelik ilgisinin olduğunu anlar. Tüm bu yaşananlar tarihe ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı olarak yazılacaktır. Bundan sonra ikilinin tüm hayatı geri dönülmez bir hal alacaktır. 




Favori Dizi:

1- Prison Break

Bu diziyle ilgili ikinci yazım olacak. Ayrıntılı okumak içi buraya tıklayın. Hala daha başlamadıysanız hemen açın ve başlayın! Pişman olmayacaksınız! Her bölümde aksiyon, heyecan var. Bunun dışında aşk, dram içeren yerler de var. Artık bu diziyi herkese izletmeye çalışıyorum. :D Lütfen izleyin!

Konusu: Prison Break Bir yapı mühendisi olan Michael Scofield, işlememiş olduğu bir suçtan idam cezasına çarptırılan abisi Lincoln Burrows'u kurtarmak için tüm yasal yolların tükendiğini farkedince işleri kendi eline alır. Mükkemmel kurgulanmış kaçış planıyla abisini kurtarmak için bir bankayı soyar ve abisinin bulunduğu hapisaneye gönderilir. Michael planını uygulmaya başladıktan sonra hesaba katmadığı tek bir şeyin olduğunu anlar: İnsanlar...

Favori Müzikler:

1- Ed Sheeran - Photograph
2- Adele - Send My Love
3- Alan Walker - Faded
4- Enya - Only Time
5- Jess Glynne - Take Me Home
6- Lukas Graham - 7 Years



Favori Kitap:

1- Yağmurla Gelen Mutluluk

Bu kitabı ikinci okuyuşumdu. İlk okuduğum zamandan bu zamana bayağı bir süre geçti. Biraz reading slumtaydım, o yüzden kitap okuyamıyordum. Dedim bari sevdiğim bir kitabı okuyayım. Kitabı çok seviyorum. Sebebi ise yazarın çok farklı bir konuyu ele alması. Bazı yerlerde ciddi anlam da çok güldüm. Komik bir kitap olmasının yanında aşırı duygusal. Baş karakterlerden biri olan Colton duygusal anlarda kurduğu cümlelerle bana kahkaha attırmayı başardı. Bu ay ki favori kitabım buydu!




Konusu: Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...

Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...

Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.

Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?


*


Eveet, bu yazıyı da burada bitiriyorum. Umarım belli fikirler edinmenize yardımcı olmuşumdur. Sizin bu ayki favorileriniz neydi? Yorumda benimle paylaşabilirsiniz! Sonraki yazıya kadar... Hoşçakalın! :')







0 yorum:

Yorum Gönder